Hatay Halkının Parasıyla 600 Bin Suriyeliye Bakıyoruz

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş Hatay’ın yaşadığı ekonomik, sosyolojik ve psikolojik sıkıntıları tüm gerçekliğiyle anlattı.

Hatay’da yaşanan sorunların kimse tarafından görünmediğini ifade eden Savaş, “Şehrimizdeki 600 bin Suriyeliye Hatay halkının parasıyla bakıyoruz. Hükümetten Suriyeliler için hiç destek almadık. Günlük çöp miktarı 800 tondan bin 500 tona çıktı. Su kullanımı 1 buçuk kat arttı.  Geçen sene 12 milyar 514 milyon liralık vergi ödedik ancak 408 milyon liralık yatırım aldık. Çöp sahası ihtiyacımızı gidermek için 4 ilçemizde yer belirledik ama Bakanlık hepsini reddetti. ÇED sürecini mahkemeye ve taşıdık. Şehrimizde bilinçli elektrik kesintisi yapılıyor. 19 yıllık iktidar Hatay’da altyapı yapmadı. 2017 yılında Büyükşehirler arasında altyapı şampiyonu olduk. Bu sene de olacağız.” diyerek zor şartlar altında çalıştıklarını anlattı.

“HERKES TOZPEMBE BİR HAYAT VAR SANIYOR AMA ÜLKEMİZE SIKINTISI OLMASIN DİYE SESİMİZİ ÇIKARMIYORUZ”

Suriye meselesi yüzünden Hatay’daki ticaretin durma noktasına geldiğini de anlatan Savaş, “Şehrimizde işsizlik had safhada. Esnaf kan ağlıyor. 15 ülke ile ticaret yapamıyoruz. Savaş öncesi şehrimizden günde 250 TIR Orta Doğu’ya giderken şu anda 1 tane bile gitmiyor. Herkes tozpembe bir hayat var sanıyor ama ülkemize sıkıntısı olmasın diye sesimizi çıkarmıyoruz” dedi.

Savaş, söz konusu açıklamasında kullandığı “Uluslararası karar vericiler” ifadesine de açıklık getirdi.

“SEÇİLECEK CUMHURBAŞKANININ ULUSLARARASI HUKUKA, ANLAŞMALARA VE İNSAN HAKLARINA UYGUN DAVRANMASI LAZIM”

19 yıllık süreçte Türkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatleri dışında kararlar alındığını hatırlatan Lütfü Savaş, “Maalesef bunlar hükümetlerin aldığı kararlarla olmuyor. Şu anda en zor borçlanan ülkelerden bir tanesiyiz. Yeni seçilecek Cumhurbaşkanı 5 yıllık süreçte herkesle barışık olması lazım. Uluslararası hukuka, anlaşmalara ve insan haklarına uygun davranması lazım. Bundan dolayı içerideki ve dışarıdaki söz söyleyiciler için konuştum. Tüm bunları son 19 yıla bakarak herkesle kavgalı halde olduğumuz için konuştum. O programda 3 saat 38 dakikada Hatay’daki yanlışları da konuştum ama bir tanesi bile gündeme gelmedi” diyerek bilinçli bir linç kampanyası yürütüldüğünü söyledi.

“KİMSENİN HATAY HALKINI VE TÜRK MİLLETİNİ HUZURSUZ ETMEYE HAKKI YOKTUR”

Konuşmasının devamında Savaş, “Uluslararası hukuka, insan haklarına saygılı, ülkemizin çıkarları esas olmak üzere uluslararası anlaşmalara uyan, ulusal ve uluslararası alanda barış arayan bir cumhurbaşkanı adayı beklemek Türkiye’nin hakkıdır. Kimsenin Hatay halkını ve Türk milletini huzursuz etmeye hakkı yoktur” ifadelerini kullandı.

Başkan Lütfü Savaş, programda gazetecilerin yönelttiği sorulara da açık yüreklilikle cevap verdi.

Türkiye’nin son 19 yılda yaşadıklarının bağımsız bir ülkenin yaşayacağı gelişmeler olmadığını ifade eden Savaş açıklamasını bu zemine oturttuğunu stüdyodaki gazetecilere bir kez daha anlattı.

“6 AY İÇİNDE TÜM GERÇEKLERİ GÖRDÜM”

Ak Parti’de siyaset yaptığı yıllarda aynı duruş ve düşünüşle hareket ettiğini üstüne basa basa söyleyen Lütfü Savaş, “5 yıl iktidar partisinde siyaset yaptım. Onların daveti üzerine siyaset yaptım.  Davet ederken maneviyattan, milliyetten ve Atatürk’ten bahsettiler ama 6 ay içinde tüm gerçekleri gördüm.  Ve kendimi izole ettim. Vatandaşların bana verdiği oya sadık olmak için 5 yıl görev yaptım. Büyükşehir seçimlerinde Adalet Bakanı’na karşı yalın ayak seçim kazandık” diyerek Atatürk konusundaki hassasiyetinin tartışmaya kapalı ve her zaman Atatürkçü olduğunu söyledi.

Lütfü Savaş, “Kim aday olursa onu yerler” sözlerine de aynı samimiyetle yanıt verdi. Cumhurbaşkanlığı için gündeme getirilen isimlerin iktidar partisinin trolleri tarafından yıpratılmaya çalışıldığını anlatan Savaş, “Bu troller kim öne çıkarsa insanlar içinde linç etmeye çalışıyor. Kendi partimde böyle bir sıkıntı yok.” dedi.Başkan Savaş programın sonunda katılığı yerel televizyon programında iktidarın Hatay’da eksik bıraktığı birçok şeyi açıkladığını ifade ederek “3 saat 38 dakikalık programda iktidarın Hatay ile ilgilenmemesini anlattım. Bunları kimse dile getirmedi. Fakat bir kelimeyi çekip 3 gündür herkes bunu tartışıyor. Demek ki kimse doğruları görmek istemiyor” açıklamasında bulundu. 

“SURİYELİLERDEN ÇIKABİLECEK BİR ADAY REYHANLI, ALTINÖZÜ VE YAYLADAĞI’NDA SEÇİM KAZANABİLİR”

Nüfus artış hızına bakarak 12 yıl sonra bir Suriyelinin Hatay’da büyükşehir belediye başkanı olabileceğini söyleyen Savaş, “Geçen seçimlerde 13 bin Suriyeli hiç tanımadıkları adaylar için oy kullandı. Reyhanlı’da 80 bin Türk varken ilçenin nüfusu 230 bindir. Orada Suriye’den gelip muhtarlığa aday olan bile vardı. Suriyelilerden çıkabilecek bir aday Reyhanlı, Altınözü ve Yayladağı’nda seçim kazanabilir” diyerek Hatay halkının bu durumdan üzüntü ve kaygı duyduğunu açıkladı.

İki toplum arasında 35-40 yıllık entelektüel fark olduğunu açıklayan Savaş, “İki toplum arasında sosyal hayatta büyük bir uyumsuzluk var. Şehrimizdeki Suriyelilerin nüfusu giderek artıyor. Vatandaşlarımızın topraklarını satın almaya başladılar. Böyle giderse sınırlarımızda toprak sahibi olacaklar. Demografik yapımız çok değişti” dedi.

SAVAŞ: HALKIMIZ SOSYOLOJİK, EKONOMİK VE PSİKOLOJİK OLARAK ÇOK YORULDU

Savaş, milli mücadele yılları ve sonrasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği mücadelenin önemine değindi. Hatay’ın 20 yıllık mücadele sonrasında ana vatana katıldığını söyleyen Savaş, “Önce ayrı devlet olan şehrimiz sonra ana vatana katıldı. Bu kararı alan atalarımız o yıllarda çok zorluk çekti. Ancak geldiğimiz süreçte halkımız sosyolojik ekonomik ve psikolojik olarak çok yoruldu. Sesimiz çıkmıyorsa bayrağımızı ve ülkemizi çok sevdiğimiz içindir. Ancak iktidar temsilcileri ve devlet büyükleri buna bir çare bulmalı” ifadelerini kullandı.

Başkan Lütfü Savaş, plansızca artan nüfusun altyapı hizmetlerinde aksamalara yol açtığına dikkat çekti. Savaş, “Suriyelilerin kente gelişi ile birlikte su tüketimi yüzde 80 arttı. Çöp miktarı 800 tondan bin 500 tona çıktı. Altyapıya en çok yatırım yapan büyükşehir belediyesi olmamıza rağmen yetişemiyoruz. Çünkü İller Bankası’ndan kendi nüfusumuza göre yani 1 milyon 600 bin vatandaşımız için ödenek alıyoruz. Ancak 2 milyondan fazla nüfusa hizmet ediyoruz. İktidarın bunlar için ek ödenek ayırması lazım” dedi.

Bir yanıt yazın